26 Ocak 2009 Pazartesi

YENİ DALGA

Yeni dalga
Yeni bir gözaltı dalgasının olacağını tahmin etmiyordum. Ancak beklentimin aksi oldu. Önce yeni bir dalgayı tanımlamamız gerekir. Soruşturma sürecinde geçmişte gözaltına alınanlarla aynı kategoride olan ve sorgulamalarla ortaya çıkan kişilerin gözaltına alınması yeni bir dalga değildir. Bu nedenle gözaltına alınanların sadece bir bölümü yeni dalga sayılır. Yani ART televizyonuyla ve Metal İş sendikasıyla bağlantılı olarak gözaltına alınanlar yeni bir dalgadır.
Soruşturmanın TSK içine yayılmasının ya da siyasi bir nitelik kazanmasının bir tırmanma olacağını ve bunun hem soruşturmayı hem de istikrarı olumsuz etkileyeceğini düşünüyordum.
Ancak hukuki bir süreçte bu gibi endişelere yer olmadığını, sonuç ne olursa olsun kanunun emrettiğinin yapılacağını gözardı ediyordum. Ayrıca topluma egemen kılınan düşüncenin de hukukun üstünlüğü olduğunu ve onun nihai belirleyici sayılması gerektiğini hesaplamamıştım.
Topluma zaman içinde farklı kutsallar empoze edilir. Bazen güvenlik ön plana çıkarılır ve Ordunun her yaptığı doğru kabul edilir. Bazen de egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu ve nihai kararı milletin temsilcilerinin vereceği söylenir. Günümüzde hukuk bu hiyerarşinin en üst noktasına taşındı ve hukuk kutsallaştırıldı. Bu durumda hukuk neyi emrediyorsa o yapılmalıydı ve ortaya çıkacak sonuçlar herkesin katlanması gereken maliyetlerdi.
Burada bir ikilemle karşı karşıyayız, Devlet kural demektir ve buna uyulması zorunludur ama ortaya çıkan sonuçlar ciddi sorunlar doğurabilir. Bu sonuçlara katlanmak istemeyenler ‘Mesele vatansa gerisi teferruattır’ demiş ve hiçbir kurala uymak zorunda olmadıklarını düşünmüşlerdir. Geçmişte yaşadığımız kanunsuzluklar bir devletin savunamayacağı boyuttadır. Bunlarla aynı yerde olamazdım ve kanunlara uygun olarak yapılan eylemlere karşı çıkamazdım. Bu nedenle yeni dalgayı, yaratabileceği tüm olumsuzluklara rağmen, kabul etmek zorundaydım. Ancak doğacak sonuçları söylemek alınan kararlara karşı çıkmak değildir ve nelerle karşılaşacağımızın analizidir.
Yeni dalga, düşündüğüm gibi, siyasi bir tavır olarak algılandı ve CHP ile DSP tepki gösterdi Türk-İş ve bazı sendikalar benzer bir tavır sergiledi.
Bugüne kadar büyük çoğunluk tarafından desteklenen, desteklemeyenlerin de sessiz kalmayı tercih ettiği soruşturma sürecine itirazlar arttı. Bazı medya organlarının destekleyici tavrı aşırı ve taraflı olarak nitelenmeye başladı. Tutarsız davranışlar sergileyen Tuncay Güney’in süreçte oynadığı rol ve televizyondaki sözleri tartışma yarattı.
Olanlardan bir ders çıkarılabilir. Bir kişiyi suçlarken bile tarafsız bir tavır sergilemek, suçlamaları sınırlı tutmak ve onun haklarına da saygı gösterildiği intibaının yaratılması son derece önemlidir. Yani yargılayanlar yargılananlara ‘Sana düşman değilim hatta kişi olarak seni sevdiğim bile söylenebilir. Senin hakkındaki kararı ben değil kanunlar veriyor’ demiş gibi olmalılar.
Olumsuzluklarında bile güzellik olan devletler büyüktür. İnsanlar görevlerini yaparken devletlerini de tarif ettiklerini gözardı etmemelidir.
STAR

Hiç yorum yok: